Şerzan Kurt davasında savcı mütalaasını verdi.

Muğla'daki öğrenci olaylarında polis kurşunuyla öldürüldüğü ileri sürülen üniversiteli Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında Savcı, tutuklu sanık G. Ş.'in 'olası kasıtla adam öldürmek' suçundan dolayı müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Sanık Ş., savcının verdiği mütalaayı kabul etmedi. Ş., “Bu mütalaa iddianamede olduğu gibi bir kararnamedir. Ben polis memuru olarak görevimi yaptım.” dedi.

İki yıl önce Muğla’da çıkan öğrenci olaylarında hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şerzan Kurt’un duruşmasına Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanık polis memuru G. Ş. ile Kurt’un babası Ömer ve anne Necla Kurt hazır bulundu. Duruşmayı ayrıca BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Bilici ve BDP Eskişehir il teşkilatı üyeleri katıldı.

Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı dava ile ilgili mütalaasını verdi. 9 sayfalık iddianamede sanık G. Ş.’in olay günü göreve çağrıldığı ve Emniyet binasını basmak isteyen göstericilere karşı nöbetçi amir tarafından görevlendirildiğini belirtildi. Savcı, Ş.’in gruba karşı iki taşından sonra üçüncü atışının yere paralel şekilde gittiği ve Şerzan Kurt’un bu atış neticesinde hayatını kaybettiği kanaatine vardı. Ayrıca, Kurt’un atış sonrası yere düştüğünü kaydeden Savcı, başındaki yaralanmanın da bu nedenle oluştuğunu iddia etti. Cumhuriyet savcısı sonuç kısmında ise, sanık G. Ş.’in ‘olası kasıtla adam öldürmek’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını ve karar verilene karar tutukluluk halinin devamını istedi.

Mütalaa sonrası söz alan Şerzan Kurt’un avukatlarından Mustafa Rollas, Cumhuriyet Savcısı'nın birtakım tespitlerinin yerinde olduğunu ancak, sanığın polis olması ve silah eğitimi alması nedeniyle karşısında insan gözeterek ateş ettiği için Şahin’in ‘kasten adam öldürme’ suçundan cezalandırılmasını istedi.

Cumhuriyet Savcısı'nın vermiş olduğu mütalaayı kabul etmeyen sanık avukatları, mütalaada delillerin eşit şekilde değerlendirilmediğini savundu. Sanık avukatlarından Kemal Ertuğrul, yargılama süresince mahkeme heyetine sundukları delillerin yeterince değerlendirilmediğini ve mütalaada da yer almadığını söyledi. Avukat Erol Halka ise mütalaayla olayın örtüşmediğini ve Kurt’un başından aldığı yaralanmanın dikkate alınması gerektiğin ifade etti. Halka mütalaanın eksik noktalarını açıklayarak, “Ş.n’in atış esnasında elinin paralel olması delillerle sabit değildir. Ayrıca, Kurt’u öldüren kurşunun sanığın silahından çıktığı dahi belirlenememiştir. Mesafe konusunda da mütalaada kesin bir kanıt bulunmamaktadır.” diye konuştu.

Son sözü alan sanık G. Ş. ise varsayımlar üzerinden düzenlenen iddianamenin savcı tarafından mütalaaya yansıtıldığını söyledi. Mütalaada yararlanılan olay yeri krokisinin yanlış olduğunu iddia eden Ş., “Benim atış anındaki kurşun seyir izi tespit edilerek değerlendirmelidir.” ifadesini kullandı. Yaklaşık 2,5 yıldır tutuklu bulunduğunu belirten Ş., tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti sanık Ş.’in mevcut delil durumu ve kaçma şüphesinin olması nedeniyle tutukluluğun devamına karar verirken, duruşmayı 7 Eylül 2012 tarihine erteledi.