Kütahya'da 'Linyit ve Termik Santraller Özelleştirilemez' mitingi

Türk-İş ve Tes-İş'e bağlı sendika üyeleri, Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ) ve Elektrik Üretim A.Ş.'ye (EÜAŞ) bağlı Seyitömer Termik Santrali'nin özelleştirilme sürecinin başlaması nedeniyle 'Linyitler ve Termik Santraller Özelleştirilemez' mitingi düzenledi.

Kütahya - Eskişehir Karayolu üzerinde toparlanan sendika üyeleri, Şeker Fabrikası önünden kortej halinde yürüyerek, Zafer Meydanı'ndaki alana geldi. Burada davul ve zurna eşliğinde halay çekip slogan attı.

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, özelleştirmelerin madenlere ve termik santrallere uzandığına değindi. Mustafa Kumlu, "Kütahya, kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirilmesi nedeniyle gün geçtikçe güçten ve kuvvetten düşen bir il. İşsizlik artı, işçiler güvencesiz çalışma biçimlerine, taşeronluğa mahkum edildi. Sıra geldi madenlere ve termik santrallere. Seyitömer zarar etmiyor, kar ediyor. Seyitömer'de tıpkı diğer bazı kuruluşlar gibi altın yumurtlayan tavuk misali. Peki niye kesiyorlar, bu altın yumurtlayan tavuğu- Niçin Kütahya'yı işsizliğe, yoksulluğa mahkum ediyorlar. Amaç birilerine rant sağlamaktır. Biz özelleştirmelerin başladığı ilk günden bu yana genel olarak özelleştirmelere, özellikle enerjide özelleştirmelere karşı çıktık. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyadaki önemli konumuna dikkati çektik. Enerji dağıtım ve üretiminin kamusal bir hizmet olarak kalmasının önemine işaret ettik. Sadece Seyitömer termik santrali değil özelleştirilmek isteyen linyit sahalarına termik santrallerine bor madenlerine bütün kamu varlıklarına sahip çıkmalıyız. Bizi işsizliğe, açlığa, 4C’ye mahkum bırakanlara dur demeliyiz." dedi.

Türkiye Maden işçileri Genel başkanı olarak teşkilat adına bu mücadelede sonuna kadar var olduğunu ve olacağını belirten Kumlu, "Size söz veriyorum. Bu mücadelede hep birlikte olacağız. Ülkemiz zarar görüyormuş kimin umurunda. Kütahya zarar görüyormuş kimin umurunda. Amaç birilerine rant sağlamak rant. Biz özelleştirmelerin başladığı ilk günden bu yana genel olarak özelleştirmelere, özel olarak da enerjide özelleştirmelere karşı çıktık. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyadaki önemli konumuna dikkat çektik. Enerji dağıtım ve üretiminin kamusal bir hizmet olarak kalmasının önemine işaret ettik. Enerjide dışa bağımlılığa itiraz ettik, yerli ve yenilenebilir kaynakların ülkemizin geleceği açısından anlamını bıkmadan, usanmadan anlattık. Eylemler yaptık, mitingler yaptık, raporlar hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı makamı da dahil, ilgili, yetkili tüm kurumların dikkatini çektik. Olmadı, gazete ilanlarıyla derdimizi anlatmaya çalıştık. Enerjide özelleştirme girişimlerine karşı yüzlerce dava açtık, bu davaların çoğunu kazandık. İşte biz tüm bunlarla enerjide özelleştirmeleri yaklaşık 20 yıl kadar geciktirebildik. Ne zamana kadar? 2006 yılına kadar. 2006 sonundan itibaren dağıtım özelleştirmeleri kapımızdan girmeye başladı." şeklinde konuştu.

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, ülkenin bir ateş çemberinin içinden geçtiğini ve Suriye'de devam eden iç savaşın sınırlarını aşarak Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesini vurduğuna işaret ederek; "Emekçilerin çıkarı, savaşta değil barıştadır. Bizlerin misyonu her türlü savaşa karşı çıkmak, barış neferliği yapmaktır. Dileğimiz yaşanan gerginliğin sağduyu ile değerlendirilmesi ve Atatürk'ün 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' yaklaşımının hakim kılınması." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin şehit haberleriyle kan ağladığına değinen Kumlu, "Bir kez daha terörü lanetliyoruz. Terör örgütünün ve teröre destek verenler, milletin ve devletin güçlü iradesi karşında yok olup gidecek." dedi.

Miting'e Türkiye Maden-İş Sendikası ve Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası'na(Tes-İş), bağlı sendikalar ve vatandaşlar katıldı.