• BIST 11025.1
  • Altın 4606.245
  • Dolar 41.1584
  • Euro 47.8538
  • Eskişehir 28 °C
  • Ankara 31 °C
  • İstanbul 28 °C
  • İzmir 35 °C

Gençler Arap Baharı'nı konuştu

Gençler Arap Baharı'nı konuştu
Gençler Arap Baharı'nı konuştu

Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi'nden gençler “Arap Baharı'nın, Güney Akdeniz ve Ortadoğu Siyasal Coğrafyasına Etkileri” konulu toplantıda bir araya geldi.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki siyasal değişimler, oluşturduğu fırsatlar ve zorluklar, Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi Uluslararası İlişkiler Çalışma Grubu ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği toplantıda ele alındı. Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Hakan Darılmazlar, birçok sosyal konuda gençlere yönelik etkinlikler düzenlediklerini söyledi. Son dönemde ekonomik, siyasal ve hatta duygusal olarak hayatın her alanında etkisini hissettiren olaylara tanık olduklarını belirten Darılmazlar, “Her zaman tarih kitaplarında anlatılan isyanları günümüzde televizyonlarda canlı yayınlarda, sosyal paylaşım ağlarında anlık mesajlarda sanki bizler de yaşadık. Bölgede zarar gören her bir kişi için biz de endişelendik. Şimdi ise onların geleceğe dair umutlarını ve korkularını paylaşıyoruz. Önümüzdeki yıllarda politikaya yön verecek olan bizlerin bu olayları doğru bir biçimde değerlendirebilmesi için doğru bilgiye ihtiyacımız var." dedi.

"Arap Baharı'nın, Güney Akdeniz ve Ortadoğu Siyasal Coğrafyasına Etkileri"ni ise Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nur Köprülü değerlendirdi. Son dönemde yaşanan toplumsal hareketlerin sadece Ortadoğu’da olmadığını anlatan Dr. Nur Köprülü, ekonomik sıkıntıların dışa vurumu olarak siyasi reform taleplerinin Yunanistan’da, Doğu Avrupa ülkelerinde ve Lübnan’da da yaşandığını kaydetti. ‘Arap Baharı’ kelimesinin bir medya ürünü olduğunu ifade eden Köprülü, “Aslında bu bir tsunamidir. Daha nereye kadar genişleyeceği belli değil ve taşlar yerine oturmadı. Bu yüzden olaylara bahar veya devrim demek için çok erken. Aslında Ortadoğu’daki olaylara ‘demokrasi ve haysiyet için devrim’ diyebiliriz. İçsel dinamikler olmasaydı bu kadar etki yapamazdı. Çünkü Arap Baharı’nın başladığı Tunus. Bölgenin ana sorunu olan Arap-İsrail meselesinde çok yeri yoktur. Mısır’da başlasaydı belki dış dinamiklerin etkili olduğunu söyleyebilirdik. Çünkü Mısır’ın İsrail ve Gazze üzerinde aktif politikaları vardır.” diye konuştu.

Ortadoğu’daki bu hareketlenmeden sonra İsrail’in daha fazla yalnızlaştırılmasıyla süreçten İran’ın en fazla fayda sağlayan ülke olduğuna işaret eden Köprülü, konuyu Türkiye çerçevesinden de değerlendirdi. Türk-Arap dünyası arasındaki ilişkilerin 90’lı yıllardan sonra kurumsallaştığını söyleyen Köprülü şunları kaydetti:“Esas kırılma noktası ise 2003 yılında ABD’nin Irak’a müdahalesi sırasında Türkiye’nin destek vermemesidir. İkinci kırılma noktası ise Gazze ablukasından sonra Türk dış politikasının büyük adımlar atmasıdır. Böylece Türkiye, Arap dünyasında çekici bir ülke olmuştur. Türkiye hem fırsatlar kazandı, hem de güven inşa süreci başlattı. Tespitlerime göre de Arap Baharı’ndan sonra Türkiye, bölgesel dış politika izlemeyi tercih etti. Bugünkü konjonktürde Türkiye yumuşak bir güç olmak istiyor. Yani barışçıl, demokratik, hukukun üstünlüğüne inanan, insan haklarına saygılı çizgi izliyor. Askeri gücü kullanmadan, söylemler üzerinden güven inşa ediyor.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÜYE İŞLEMLERİ
ÜYE İŞLEMLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Vilayet 26 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 000 000 00 00