Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, terör örgütü PKK’lı teröristlerle sarmaş dolaş hareketleri ile tepki çeken Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili konuştu. Bakan Çelik, BDP'li vekillerin teröristlerle kucaklaşmasının ardından yeniden tartışılır olan milletvekili dokunulmazlıklarıyla alakalı da "Herkes akl-ı selim bir şekilde oturup tercihini yapmak zorundadır. Siyaset mi, terör mü? Bunlar yan yana, iç içe olması mümkün değil." dedi.
Bursa’da cuma namazı sonrası babaevini ziyaret eden Bakan Çelik, çıkışta gazetecilerle sohbet etti. Terör konusunun farklı bir başlık olduğunu ve Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu dile getiren Bakan Çelik, terörün kronik bir sorun olduğunu vurguladı. Faruk Çelik şunları kaydetti: “Benim genelde olaya bakışım; teröristle ve terörle mücadele diye konuyu iki başlık halinde ele almayı doğru olduğunu düşünüyorum. Bir terörü besleyen unsurların çok ayrıntılı bir şekilde güvenlik çerçevesinden ziyade psikolojik ve sosyolojik tahlillere dayalı yaygın bir değerlendirme sonucu yapılması ki, büyük ölçüde hükümet olarak bu konuda attığımız adımlar var. Daha da atılması gereken adımlar var. Terörle mücadele ise zaten öteden beri Türkiye'nin yapmış olduğu mücadeledir. Burada Başbakanımızın özetlediği 'terörle mücadelede siyasetle müzakere' kavramı son derece önemli. Siyasetle müzakere, terörle mücadele devam edecek." diye konuştu.
Siyasetin hangi konumda olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğuna dikkat çeken Bakan Çelik şunları kaydetti: "Müzakere edilecek olan siyasetin de aslında terörden farklı olmadığı tablosunu milletin önüne koydular. Hiç doğru olmamıştır. Sizi Ankara'ya gönderen seçmenlere, millete TBMM'de olacaksınız, hizmet edeceksiniz; sorunlara Parlamento'da bir çözüm bulacaksınız. O bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimizin bir sorunları varsa onları dile getirme, onları meşru zeminler içinde, hukuk çerçevesinde çözme gibi bir görevi olan insanların dağla taşla uğraşmasını, silahı kendilerine rehber edinmelerini demokratik bir anlayışla bağdaştırmak mümkün değil. Onun için herkes aslında akl-ı selim bir şekilde oturup tercihini yapmak zorundadır. Siyaset mi terör mü? Bunlar yan yana, iç içe olması mümkün değil. Ama tablo ve görüntüler iç içe noktasında. Burada ciddi bir yanlış var. Bundan kesinlikle dönülmesi gerekiyor. Çünkü hükümetimiz sorunların çözümü ile ilgili; 10 yıldır atılması gereken adımları nasıl attığını dünya biliyor. Bunu görüyor ve çözüm geliyor eyvah, diyorlarsa yani çözümden korkuyorlarsa o zaman farklı şeyler konuşmamız gerekiyor. Ama çözümden yana iseler; işte iktidar ortada, yaptıkları ortada, biz onları milletin 'gidin Parlamento'da görevinizi yapın' demesiyle oturup kalkmalarının doğru olacağı inancındayız. Bu görüntüler 75 milyon insanı yaralamış, üzmüştür."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.