• BIST 10971.52
  • Altın 5418.269
  • Dolar 42.046
  • Euro 48.4843
  • Eskişehir 7 °C
  • Ankara 10 °C
  • İstanbul 14 °C
  • İzmir 18 °C

Pskolojik danışman Ersin Tokdemir,: “Mükemmelliyetçi aile çocuğu olumsuz etkiliyor.”

Pskolojik danışman Ersin Tokdemir,: “Mükemmelliyetçi aile çocuğu olumsuz etkiliyor.”
Pskolojik danışman Ersin Tokdemir,: “Mükemmelliyetçi aile çocuğu olumsuz etkiliyor.”

Fatih Eğitim Kurumları Pskolojik danışmanı Ersin Tokdemir, 4+4+4’ün ilk kez uygulandığı 2012-2013 eğitim öğretim yılının ilk 1,5 ayını değerlendirerek, “Çocuklarda tedirginlik ve belirsizlikler beklenen düzeyde olmadı. Hatta okula ilk kez başlayan çocuklarda görülen stresin bu yıl daha az olduğunu gördük. Daha once okul öncesi eğitim alanların okula uyum süreci ise diğerlerinden çok daha kolay oldu” dedi.

Okulların açılmasına bir hafta kala yapılan uyum çalışmalarında öğretmenlerin olumlu yaklaşımları ve eğlenceli etkinliklerin çocukları rahatlattığını söyleyen Tokdemir, birçok okulun öğrencilerin yaş gruplarını dikkate alarak eğitim ortamlarında yeni düzenlemelere gittiğini, bunun da süreci kolaylaştırdığını ifade etti.

Okula yeni başlayan çocuklarda görülen sorunların önemli bir kısmının ‘mükemmelliyetçi aileler olduğuna değinen Ersin Tokdemir, “1.sınıf öğrencisi başarma ve takdir edilme, merak ve kabul edilme duygusu ön planda olan bir yapıya sahiptir. Öğretmenler ve ebeveynler bu duygusal yapıları dikkate alarak çocuklara karşı tutum ve davranış geliştirmeli, mükemmelliyetçilikten uzak durmalalılar. Çocuklar asla eleştirilmemeli ve diğer öğrencilerle mukayese edilmemeli. Bu yaş dönemindeki kazanımların kalıcı olduğu bilgisi tüm anne babalar ve öğretmenler tarafından bilinmektedir. Bu nedenle, ‘çocuğum her alanda başarılı olsun, hem iyi bir müzik yeteneği olsun, hem akademik başarısı mükemmel olsun, çok iyi spor yapsın, bilgisayar teknolojilerini en üst düzeyde kullansın, toplum karşısında rahat olabilecek bir özgüvene sahip olsun’ gibi olağanüstülükler çocuklardan beklenmemelidir. Yeteneklerin gelişimine önem verilmeli, ancak bunun doğal süreçte ve çocukların öğrenebilirliği nispetinde desteklenmesinde fayda vardır” şeklinde konuştu.

Altyapısı zayıf çocuk için veli-öğretmen işbirliği

Tokdemir, okul öncesi eğitim almış ya da anne babalarının altyapı oluşturarak hazırlanmış çocuklarda kalem tutma, boyama, çizim yapma, basit sayıları toplama ya da kavramlar arasında ilişkiler kurarak yorumlama becerilerinin diğerlerine göre daha gelişmiş olduğunu dile getirdi. Altyapısı zayıf ve temel becerileri kazanma ihtiyacı olan öğrenciler için öneride bulunan Tokdemir, öğretmenlerin anne ve babalarıyla işbirliği yaparak öğrenme seviyelerini arttırma yoluna gidilmesini tavsiye etti.

Okula alışma süresinde anne ve babaların çocukları destekleyerek motive etmeleri gerektiğini belirten Ersin Tokdemir, okul ve öğretmenle ilgili olumlu cümleler kullanarak duygusal bağ kurmanın önemine işaret etti. Ebeveynlere yaşanılan ufak tefek sıkıntılarda, asla okulu ve öğretmeni çocuğun yanında eleştirmemesi uyarısında bulunan Tokdemir, öğretmenlerin de bu süreçte öğrencileri, başarabilecekleri etkinliklerle ve iltifatlarla desteklemesinin önemli olduğunu aktardı.

Okullara düşen en önemli görevlerden biri hijyen

Yemek ve tuvalet konusunda okullara düşen en önemli sorumluluğun hijyen olduğunun altını çizen Psikolojik Danışman Tokdemir, imkanları kısıtlı olan okullarda velilerin işbirliği yaparak kağıt havlu, sabun, kolonya gibi ihtiyaçları karşılamalarının öğrenciler açısından iyi olacağını ifade etti.

Sosyal aktiviteler çocuğu motive eder

Sosyal aktivitelerin çocuğun motivasyonunu arttırmada önemli rol oynağını ifade eden Tokdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: Ayırt etme, farklılıkları anlamlandırma, yeni durumlara uyum sağlama ve parçaları birleştirerek bütünsel ilişkiler kurma yeteneklerini geliştirmek amacıyla görsel algı dersi planladık. Çocukların üretkenliklerini artırmak, var olan nesneleri etkin kullanmak, keşfetmek amacıyla müfredatımıza üretkenlik dersi ekledik. Eğitim müfredatından farklı olarak bu derslerin tüm materyallerini hazırlayarak, zenginleştirilmiş eğitim sınıflarında dersler vermeye başladık. Evrensel bir dil olan müzik konusunda, çocukların ilgi ve beklentilerini karşılamak ve yeteneklerini geliştirmek amacıyla, müzik derslerinde branşlaşmaya gittik. Aynı sınıfta farklı enstruman çalma kabiliyeti olan öğrencilere, kabiliyetleri nispetinde müzik eğitimi vermeye başladık. Beden eğitimi derslerinde de branşlaşmaya giderek, öğrencilerin istedikleri branşta spor aktiviteleri yapmalarını sağladık.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Vilayet 26 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 000 000 00 00