Hava değişikliği sağlığınızdan etmesin

Güneşin ultraviyole ışınlarının etkisinin azalması ve havaların soğuması ile birlikte vücut direnci düşüp, kişilerin viral ve bakteriyel enfeksiyonlara yakalanma riski artıyor. Bu nedenle özellikle bu geçiş aylarında savunma sisteminin güçlü tutulması için besin öğelerinin yeterli ve dengeli miktarlarda tüketilmesi gerekiyor. ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Diyet Uzmanı Figen Esen, sonbahar aylarında vatandaşların ani hava değişikliğine karşı dikkatli olması gerektiğini belirtti.

Yaz günlerinin bitip havaların serinlediği bu dönemde dengeli ve yeterli bir beslenme programına uyulmasına dikkat çeken Figen Esen, sağlıklı besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

"Protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, mineraller ve su olmak üzere 6 gruptan oluşan besin öğelerini içermeyen bir madde gıda görünümünde olsa bile tüketilmesi vücudu yoracak ve sağlığı bozacaktır." tespitinde bulunan Esen, bu dönemde gerek hayvansal gıdalar (et, süt, yumurta, peynir vb), gerekse bitkisel gıdalar (sebzeler, meyveler, kuru baklagiller) dengeli, kararınca ve çeşitli olarak tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Esen, sağlığa zararlı gıdalardan da (aşırı yağlı, tuzlu, şekerli, rafine gıdalar) kaçınmak gerektiğinin altını çizdi.

Proteinlerin insan vücudunun yapı taşı olduğundan dolayı sonbahar aylarında bağışıklık sisteminin güçlenmesinde büyük rolü olduğuna değinen Dr. Esen, geçiş aylarında enerji kaynağı olarak karbonhidratların da tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Esen, “Karbonhidratlar, hayvansal ve bitkisel besinlerde doğal olarak bulunur. Örneğin şekeri meyve ve meyve suyu içinde aldığımız zaman vitamin ve mineral de almış oluruz.” ifadelerini kullandı.

Vücut direncinin düştüğü sonbahar aylarında vitamin ve minerallerin unutulmaması gerektiğine değinen Esen, “Vitaminler enerji vermezler ancak görme, büyüme, üreme, kemik ve diş sağlığı, kanın pıhtılaşması ve yapımı, sinir ve sindirim sisteminin sağlığı, kalp sağlığı gibi görevlerinin yanı sıra vücudun enfeksiyonlara karşı direnç göstermesi gibi önemli görevleri vardır.” diye konuştu.

ÇAY HÜCRE YAPILARININ BOZULMASINI ÖNLÜYOR

Sonbahar aylarında sıvı tüketimine de önem verilmesini isteyen Esen, dünyada sudan sonra en çok tüketilen içeceğin çay olduğunu ve bu içeceğin soğuk algınlığına karşı önemli bir görevi olduğunu aktardı.

Esen, şunları kaydetti: “Çay, içerdiği polifenollerin E vitamininden 20 kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Ege Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada siyah çay, ada çayı, ıhlamur ve kuşburnu çayı gibi içeceklerin antimutajen etkiye de sahip olduğu belirtilmiştir. Ülkemizde oldukça çok tercih edilen bu içecekler yanında yaşamın kaynağı ve vücuttaki zararlı artık maddelerin uzaklaştırılmasını sağlayan su sonbahar aylarında da her gün 2,5 litre tüketilmelidir.”