Akif'i tanımadan İstiklal Marşı'nın manası anlaşılamaz

Bursa Kent Konseyi Çekirge Çalışma Grubu tarafından İstiklal Marşı’nın kabulünün 91. yıldönümü nedeniyle düzenlenen konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. Murat Yurtsever, hayata Mehmet Akif Ersoy’un penceresinden bakmadan İstiklal Marşı’nın anlaşılamayacağını söyledi

Bursa Kent Konseyi ofislerinde düzenlenen “İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy” konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Yrd. Doç. Dr. Murat Yurtsever, genelde eserlerin müelliflerinin önüne geçtiğini, ancak Mehmet Akif Ersoy ve bazı müelliflerin eserlerinin önünde yer aldığını söyledi. Mehmet Akif Ersoy’un hayatını, endişelerini, sevdasını bilmeden, onun penceresinden bakmadan İstiklal Marşı’nın manasını anlamanın zor olacağını belirten Yurtsever, “Mehmet Akif Ersoy’un hayatı, Safahat adlı eserinin her zaman önünde yürümüştür. Eserin içerisindeki konular da hayatının önüne geçmiştir. Akif, salonların adamı olmamıştır. Büyük kitlelere büyük kürsülerden hitap etmemiştir. Kendini hep gizlemiş, samimi arkadaş ortamlarında duygularını veya ümitlerini paylaşmıştır. Çanakkale Zaferi’nin ardından Mehmet Akif Ersoy da yavaş yavaş ortaya çıkmıştır. Kendisi tevazu sahibidir. Akif, halkın arasında bulunmayan, görülmeyen ama halkını çok iyi tanıyan, resmeden, kucaklayan birisidir.” dedi.

Mehmet Akif’in bir meslek adamı olduğunu dile getiren Yurtsever, şairin 25 yıl süreyle veterinerlik yaptığını ise birçok kişinin bilmediğini söyledi. Mehmet Akif Ersoy’un eserleri hakkında da bilgi veren Yurtsever, şairin Mithat Cemal ile olan hatıralarını da dinleyicilere anlattı. Din, vatan ve bayrak şairi olan Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nı yazma süreci hakkında da şu bilgileri verdi: “Mehmet Akif, İstiklal Marşı’na ‘Korkma!’ hitabıyla başlamış. ‘Ben savaşa gidiyorum, ben öndeyim, sen de arkamdan gel’ demektedir. İkinci ‘Korkma’da ise buna cesaret edemeyenlere seslenmiştir. ‘Safahat’ adlı eserinde de sadece duygularının yer aldığını, şiirin ise bulunamayacağını söylemiştir. Mehmet Akif, bir ülke aydınıydı. Eğer aydın olmak gazetelerde köşe yazmak ise, Akif’in iki tane gazete çıkarttığını hatırlatmak gerekir."