DSP Genel Başkanı Türker, partisinin Eskişehir İl Başkanlığı'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Suriye uçağının Esenboğa Havalimanı'na indirilmesiyle Suriye’nin değil, doğrudan Rusya’nın hedef alındığını iddia etti. Türker, Türkiye’ye bu istihbaratı verenlerin esas amacının Türkiye'nin Rusya ile de ilişkilerini bozmak olduğunu savundu.

Türker, partisinin Eskişehir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türker, özellikle son bir yılda komşu ülkelerle ilişkilerinin bozulduğunu ileri sürdü. Türkiye’nin komşularıyla 'sıfır sorun' politikasının şimdi bir sorunlar yumağına dönüştüğünü kaydetti.

Moskova'dan havalanıp Şam’a giden Suriye uçağının Ankara'ya indirilmesinin, asıl Türkiye ile Rusya arasında sorunlara neden olduğunu kaydeden Türker, Türk dış politikasında yanlışlar yapıldığını iddia etti. 'Normal bir sivil uçakta bir silah taşınmasını iddia etmek önce o uçağın kalktığı havaalanının bulunduğu ülkeyi suçlamaktır.' diyen Türker, şöyle dedi: “ Aslında o uçakla Suriye değil, doğrudan Rusya hedef alınmıştır. Bu nedenle kendilerine bu istihbaratı verenlerin esas amaçlarının Türkiye'nin Rusya ile de ilişkilerini bozmak olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Aslında Türkiye'nin Rusya'yla olan ilişkilerini bozma sebebi, Rus gemisinden atılan füze ile uçağımızın düşürülmüş olmasının bir türlü açığa kavuşturulmamasıdır. Rusya'nın fonksiyonunun saklanmasından dolayı Türkiye'nin Rusya'ya karşı bir zafiyeti olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Türkiye, maalesef Haçlı Seferi düşünenler adına Müslümanlara karşı bu seferi taşeron olarak yapan bir ülke haline getirilmiştir.''

Barza'nin 'silah bırakın' çağrısını da değerlendiren Türker, " Barzani'nin o konuşmasında Türkiye, İran ve Suriye'deki Türklere hitap ederek, -Silahı bırakın ve diyalogla Meclis’e girerek mücadele edin- sözlerini aslında anlamlı bulmak lazım. Bu söylemini her ne kadar öne çıkartıp, görüntüde Barzani Güneydoğu Anadolu'daki silahlı mücadeleyi sona erdirecek gibi bir imaj veriyorsa da, o konuşmanın içeriği görüldüğü zaman Barzani Türkiye'yi zulüm yapan devlet olarak da ilan ediyor. O konuşmanın bir tarafında tahrik var. Diğer tarafında da - silahlı mücadeleyi bırakın- demek var." diye konuştu.